Ülkemizde son yıllarda yaşananlara bakılınca, yargının büyük sancılar içinde olduğunu yargıya olan güvenin git gide azaldığını göstermektedir . Kamuoyunda tartışılan bazı yargısal işlemlerde ne yazık ki insanların en önemli güvenceleri olan "adil yargılanma hakkı" "lekelenmeme hakkı" " “şüpheden sanık yararlanır” şeklindeki savunmanın temelini oluşturan ilkeler  zaman zaman zedelenmektedir                Türkiye bu hafta bazı illerde yapılan Çağdaş Hukukçular Derneği soruşturmasında yaşananlarla buna bağlı 9 Avukatın tutuklanmasını konuşmaktadır. Hukuk hiçbir zaman suç işleyenleri korumamalıdır. Tabii ki suç işleyenin cezalandırılması kamu vicdanını rahatlatacaktır. Ancak suç işlediği iddia edilen kişiye karşı soruşturma aşamasında yapılan işlemler hukuk ve usul kurallarına göre yapılmalıdır. Kurallara aykırı yapılan işlemler sonucunda kişilerin adil yargılanma hakkı zarar görebileceği gibi gerçek suçlular eksiklikler nedeniyle cezalandırılmadan kurtulabilir.                1136 sayılı Avukatlık Kanunu 58. maddesine göre “Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz.” Ancak ulusal medyaya yansıdığı üzere gece yarısı Avukat yazıhanelerin kapıları kırılarak yapılan aramada Cumhuriyet Savcısı ve Baro temsilcisi olmaması tamamen hukuk ve usul kurallarına aykırı düşmüştür.Belki yargılamalar sırasındaki bu usul eksikliği adaletin tecelli etmesini engelleyecektir. Bu aramalar usul kurallarına uygun, makul saatte, yasanın aradığı Cumhuriyet Savcısı ve Baro temsilcisi nezdinde yapılsa idi toplu vicdanı daha rahatlayacak ve günlerdir hukuk çevrelerinden gelen haklı tepkilerde olmayacaktı.                 Yıllar önce CMUK.da yapılan değişiklikle soruşturmada yasak olan dosya incelemenin serbestleşmesi ile Polis ve Jandarmada şüphelinin ifadesi alınırken yanında Avukat bulundurması yasal hale gelince özellikle Emniyet çevrelerinden artık suçlular ortaya çıkarılamayacak diye eleştirilmişti.Ancak bugün geldiğimiz nokta hiç böyle olmadığını göstermiştir.Şimdi ise yasanın aradığı bu şartları engel görerek göz ardı ederek bu aramaların yapılması yıllar öncesi bu endişenin izlerini taşımaktadır. Yasaya aykırı yapılan aramalar sonucunda suçsuz olanların lekelenmeme hakkı zedelenebileceği gibi gerçek suçluların sırf bu usuli eksikliklerden dolayı cezalandırılmaması toplu vicdanını zedeleyecektir.                Bunları görmezden gelerek nasılsa bana dokunmuyor,boşver gibi düşünceler taşıyanlara bir gün hukukun lazım olduğunu tarih göstermiştir. Hukuk devletinde her uygulama yasalara uygun olmalıdır.Yasalara aykırı uygulamalara karşı çıkmak tarih boyunca asla biat etmeyen,boyun eğmeyen,hukuksuzluğa direnen, teslim olmayan tarihi mirasın temsilcileri olan hukukçuların özellikle de Avukatların görevidir.                                                                        Av.Gültekin UZUNALİOĞLU                                                                                                 GİRESUN BARO BAŞKANI