Laiklik, Cumhuriyet’in temel direği ve kadınların eşit yurttaşlık haklarının en güçlü teminatıdır. Bu ilke sayesinde, kadınların miras ve mülkiyet hakkı başta olmak üzere tüm medeni hakları, din ve inanç farklılıklarından bağımsız, eşit şekilde güvence altına alınmıştır.

Kadınların eşit miras hakkı, yalnızca mülkiyet hakkının bir yansıması değil; aynı zamanda ekonomik bağımsızlığın, toplumsal eşitliğin ve şiddetten korunmanın temel güvencelerinden biridir. Bu hak, Cumhuriyet’in kadınlara kazandırdığı en önemli kazanımlardan biri olup, Anayasa ve Türk Medeni Kanunu ile güvence altına alınmıştır.

Anayasa’nın 10. maddesi, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” hükmünü amirdir. Türk Medeni Kanunu ise miras hakkını, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit şekilde düzenler. Bu düzenlemeler, kadın ve erkek arasında hak ve yükümlülüklerde eşitliği güvence altına alır ve bağlayıcıdır.

Kadınların Cumhuriyet ile elde ettikleri medeni haklar, yalnızca toplumsal yaşamın eşitlik zeminini kurmakla kalmamış; aynı zamanda kadınların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarının önünü açmıştır. Bu nedenle, bu hakların daraltılmasına veya yok sayılmasına yönelik her söylem ya da girişim, sadece kadınlara değil, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye yönelmiş bir tehdittir.

TÜBAKKOM olarak, Cumhuriyet’in ve laikliğin kadınlara kazandırdığı tüm hak ve özgürlüklerin korunması, geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Anayasa ve kanunların sağladığı eşitlik güvencesi, kadınların yaşamın her alanında eşit yurttaşlar olarak var olmalarının en güçlü teminatıdır.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM)