Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” ve “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak” iddialarıyla başlatılan soruşturma kapsamında TELE 1 kanalına canlı yayın sırasında kolluk müdahalesi yapılmış, kanalda arama gerçekleştirilmiş, Yanardağ evinde gözaltına alınmıştır. Bu gelişmelerin hemen ardından, kanalın sahibi ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.’ye kayyım atanmış ve TELE 1’in YouTube hesabındaki geçmiş yayınlar silinmiştir.
Gözaltı ve kayyım uygulamaları hukuka, Anayasa’ya ve kanuna açıkça aykırıdır. Bir başka dosya kapsamında hakkında adli kontrol uygulanmakta olan, çağrılması hâlinde yetkili mercilere gelmesi beklenen Yanardağ’ın gözaltına alınması ölçülü değildir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133’üncü maddesi uyarınca bir televizyon kanalına kayyım atanabilmesi için yayıncılık faaliyeti çerçevesinde bir suç isnadı bulunması, bu suçla ilgili kuvvetli şüphe bulunması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için bunun zorunlu olması gerekir.
İsnatlar kanalın yayıncılık faaliyetiyle doğrudan bağlantılı olmadığı gibi, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve kayyım atanmasının zorunluluğu, ilgili ve yeterli gerekçeyle ortaya konulmamıştır. Bu nedenlerle kayyım ataması uygulaması, CMK’nın öngördüğü koşulları taşımadığı gibi Anayasa’nın 28’inci maddesindeki basın özgürlüğü güvencesini ihlal etmektedir.
Ayrıca ifade etmek gerekir ki, kayyım, hâkim tarafından belirlenen sınırlar içinde şirketin yönetim organının görevlerini kullanabilir. Ancak bu yetki, yayın politikasını değiştirme veya geçmiş yayınları silme yetkisini kapsamaz. Kayyımın geçmişte yaptırıma uğramamış yayınları silmesi, herhangi bir kanuni dayanağı bulunmayan fiilî bir sansürdür.
Anayasa’nın 28’inci maddesi açıktır: “Basın hürdür ve sansür edilemez.” Bu tür müdahaleler, ceza soruşturmasının amacını aşmakta, basın özgürlüğünü ihlal etmekte ve diğer gazeteciler ile yayın organları üzerinde caydırıcı etki yaratmaktadır.
Hukuku, anayasayı, kanunu açıkça ihlal eden bu uygulamalar, kırılgan hâle gelen hukuk devleti ve demokrasi geleceğimiz bakımından yeni bir dönüm noktasına işaret etmektedir. Hukuk devletinin, hak ve özgürlüklerin anayasal demokrasimiz için vazgeçilmez olduğunu bir kez daha hatırlatır, Türkiye Barolar Birliği olarak bu kazanımları savunmaya devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Türkiye Barolar Birliği
© 2025 - Giresun Barosu