Barolarımızı temsilen, aralarında Baro Başkanımız Av.Soner KARADEMİR’in de bulunduğu 12 Baro Başkanı T.C Adalet Bakanı Abdülhamit GÜL, Bakan Yardımcıları ve bürokratlarıyla Ankara’da Bakanlıkta yapılan toplantıda dün İzmir de en son örneği yaşanan saldırılar, Türkiye’de mesleğimizin, meslektaşlarımızın, Barolarımızın yaşadığı sorunlar; Adalet sistemindeki aksamalar ve hukuksuzlukları anlatarak hazırladıkları raporu sundular. Baro Başkanımız ayrıca Adalet Bakanımıza Giresun Merkez ve İlçe adliyelerinde yaşanan sorunlarla ilgili bir sunum yaparak taleplerde bulundu. Toplantıda emeği geçen herkese teşekkür eder her gün mesleğimize yönelik artan şiddetin önlenmesi için caydırıcı ve kalıcı önlemler alınması dileriz. Giresun Barosu Yönetim Kurulu

 

 

ADALET BAKANLIĞI’NA

Öncelikle, ülkemizde adil yargılanma ilkesinin uygulanması ve hukukun üstünlüğü isteniyorsa bunun yolu bağımsız, etkin ve güçlü savunmadan geçmektedir. Bu kapsamda Avukatlık mesleğinin ve yargının temel sorunları ile çözüm önerilerimiz  ve Yargı Reformu hakkındaki görüşlerimiz daha önce yazılı olarak Sayın Bakanlığınıza iletilmiş olup, gelinen süreçte aşağıda belirttiğimiz sorunların ayrıca altını çizmek zorunluluğu doğmuştur.

1. Son dönemde avukatların müvekkilleri ile özdeşleştirilerek görevlerini yapmak noktasında yaşadıkları sıkıntılar ile avukatlara görevleri nedeniyle ve görevleri başında yapılan saldırıların artarak devam ettiği görülmektedir. Bu kapsamda savunma hakkının etkin kullanılması ve meslektaşlarımızın başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hak ve özgürlüklerinin korunması için etkin yöntemlerin hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle haciz esnasında avukata, avukata yardımcı personele ve icra memuruna dönük şiddet eylemlerinin engellenebilmesi bakımından her haciz işleminde mutlaka kolluk görevlilerinin hazır bulunması sağlanmalıdır. Avukata dönük şiddet eylemlerinde meslek örgütü olan baroların kanundan kaynaklanan görevleri nedeniyle yaptıkları katılma başvuruları yasaya aykırı olarak reddedilmektedir. Bu kapsamda avukata dönük şiddetin yaptırımsız kalmasının önüne geçilmeli, etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci yürütülmeli, baroların süreci takip edebilmesi noktasında önlerine çıkartılan kanuna aykırı engellemelere derhal son verilmelidir. Bu tür eylemlerdeki cezasızlık uygulamaları vatandaşın adalete olan güvenini ve devlet otoritesini de sarsmaktadır.

2. Kamu ve özel kurumlardan bilgi ve belge alma ya da yerinde inceleme keyfi tasarruflarla engellenmektedir. Avukatlık Kanunun 2. Maddesinde düzenlenen açık hükme rağmen başta  tapu ve nüfus müdürlükleri gibi kurumlardan istenilen bilgi ve belge talepleri keyfi olarak veya bilinçsizce reddedilmektedir. Örneğin UYAP sistemi üzerinden dava açmak için tarafların kimlik bilgilerinin sisteme girilmesi zorunlu olmasına rağmen nüfus müdürlüklerinden kayıt alınamamaktadır. Avukatlar görevlerini yapamamakta, yargılama süreci uzamaktadır. Kanundan kaynaklanan açık yetkiye rağmen yapılan bu hukuksuz uygulamaların ivedi olarak durdurulması, etkin cezai yaptırımlar ile yasa dışı uygulamaların önüne geçilmesi gerekmektedir.

3. Adli makamlarda Bakanlığınızın genelgesine rağmen avukatlar hala savcılıklarda ve mahkemelerde dosya incelemede sorunlar yaşamakta, savcılık ve hakimliklerce keyfi tutumlar nedeni ile meslektaşların dosya incelemesi engellenmektedir. Avukatlara karakollarda soruşturma dosyasına ilişkin evraklar inceletilmemekte, avukatın gözaltında bulunan şüpheli ile görüşmesi noktasında keyfi uygulamalar ile engellemeler çıkartılmaktadır. Savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma ilkesinin ihlali sonucunu doğuran bu tür uygulamaların sonlandırılması gerekmektedir.

4. Avukatlık mesleğinin ekonomik sorunlarının çözümü bakımından daha önce bakanlığınıza ilettiğimiz öneriler doğrultusunda;

  •  Yargı reformu görüşmeleri sürecinde mutabık kalındığı üzere, hukuki güvenliğin artırılması için bazı iş ve işlemlerin avukat aracılığıyla   yapılmasına (tüm tapu işlemlerinde tarafların avukatla temsili, belirli meblağ üzerindeki sözleşmelerin ve özel sözleşmelerin avukatlar tarafından hazırlanması, avukat bulundurma zorunluluğunun tüm şirketler yönünden geçerli olması vs)  yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
  • CMK ücretlerinin en az Avukatlık Asgari Ücret tarifesi seviyesine çıkarılması gerekmektedir.
  • CMK ücret tarifesinin 4/1-b maddesinde belirtilen ‘’sulh ceza hakimliklerinde takip edilen işler’’ için ayrıca ücret belirlendiği halde sadece 4/1-a bendinde düzenlenen soruşturma ücreti ödenmektedir. Açık düzenleme karşısında yürütülen bu yanlış uygulamanın düzeltilmesi için bakanlığınızca ilgili birimlere gerekli talimatların verilerek meslektaşların eksik ücret almasının önüne geçilmelidir.
  • CMK görevlerinde beraat vekalet ücreti ödenmemesi yönündeki yasaya aykırı uygulamanın sonlandırılması gerekmektedir.
  • CMK ücretlerinin ve beraat vekalet ücretlerinin ödenmesinde yaşanan gecikme problemi giderilmelidir.
  • Adli yardım ücretlerinin geç ödenmesi sonucunu doğuran fon yetersizliği sorununun ivedi olarak çözülmesi gerekmektedir.
  • Bir yargılama faaliyeti olan ‘Uzlaştırma’ nın  yalnızca hukukçulara özgülenmesi ,  Arabuluculukta ise kıdem şartının kaldırılması gerekmektedir. Bu durum ekonomik ve sosyal açıdan en güç durumda bulunan genç meslektaşlarımız bakımından ciddi bir katkı sağlayacaktır.
  • Zorunlu Arabuluculuk sürecinde tarafların vekille temsil edilmesi ve vekil ücretinin  olayın özelliğine göre İşsizlik fonu veya Adli Yardım fonundan ödenmesi yönünde yasal düzenleme yapılmalıdır.
  • Ciddi ekonomik problemlerle mücadele eden  Stajyer avukatların özlük haklarının hakim ve savcı adayları ile eşitlenmesi , mutlaka devlet eli ile  ücret ödenmesi , sosyal güvencelerinin sağlanması gerekmektedir.
  • Sosyal Güvenlik primi ve ağır vergi yükü altında bulunan avukatlık mesleğine gerekli destek sağlanmalıdır. Yapılan işin mahiyeti gereği tüm faaliyetin veya dava türü ayrımı yapılmaksızın Avukatlık hizmetlerinde KDV Oranı  %1 ‘e olmadığı taktirde en azından %8 ‘e indirilmelidir.
  • İstihdam edilen genç avukatların çalışma koşullarının,  mesleğin onur ve vakarına uygun ve denetlenebilir olmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Yapılacak  denetimlerin Barolar kanalı ile yürütülmesi yasal düzenleme ile sağlanmalıdır.

5. Bazı Mahkemelerce duruşmalar zamanında başlatılmamakta, duruşma saatleri dosyaların  geldiği safahat nazara alınmaksın (tanık dinlenmesi, karar duruşması vs.) standart olarak 5 ya da 10 dakikalık fasılalarla düzenlemekte ancak çoğunlukla duruşmalar çok daha geç saatlerde yapılabilmektedir. Mahkemelerce duruşma aralıklarının , duruşmalarda yapılacak yargılama faaliyetleri dikkate alınarak belirlenmesi ve  duruşmaların saatinde başlanarak icra edilmesi gerekmektedir.

6. İdari izinli ya da hastalık sebebiyle çalışamayan yargı mensubu ve personel sayısı nedeniyle yargı faaliyeti ciddi anlamda sekteye uğramaktadır. Bu halde olan Mahkeme Hakimlikleri yada kalemlerine geçici görevlendirilen kişilerin iş ve işlemlere devam etmesi gerekirken hakimler tarafından çoğunlukla avukatların mazeret dilekçesi vermesi baskılanmakta , kalemlerde ise işin yürütümü emaneten ve ciddi gecikmelere  sebebiyet verecek şekilde devam etmektedir. Geçici yetki ile görevlendirilen yargı mensubu ve personelin adli işlemlerin devamı için gerekli hassasiyeti göstermesi gerekmektedir.

7. Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulan ‘Mahkeme Yönetim Sistemi Destek Projesi’ kapsamında, adliyelerde hakim ve savcıların odaları avukatlar bakımından ‘girilemeyecek yerler’ olarak belirlenmiş ve pilot uygulamaya başlanmıştır. Avukatlar, hakim ve savcılar gibi Yargı’nın kurucu ve eşit unsurudur. Bu sebeplerle avukatların da çalışma yeri olan adliyelerde kırmızı alanlar yaratılmak suretiyle savcılara veya hakimlere erişimin engellenmesine yönelik uygulamalara son verilmesi hukuk devleti ilkesinin gereğidir.

8. Hasar danışmanlık şirketi adı altında faaliyet göstererek avukatlık kanununa açıkça aykırı hareket eden firmaların ve adliye önündeki dilekçecilerin yasal olarak engellenmesi için kanuni düzenleme yapılması

9. Avukat vekaletnamelerinin avukat/baro tarafından düzenlenebilmesi

10. İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde olumsuz etkilerini daha yoğun bir şekilde yaşadığımız üzere Adalet Komisyonları ve Cezaevi İzleme Kurulları’nda ilgili baronun belirlediği baro temsilcilerinin yer alması sağlanmalıdır.

Gerek daha önce yaptığımız ve ayrıntılı olarak mesleğimizin ve yargı sistemimizin yaşadığı sorunları ve çözüm yöntemlerini gösteren başvurularımız gerekse bu dilekçemiz ile sayın bakanlığınıza ilettiğimiz sorunların çözümü için yapılacak her türlü çalışmanın içerisinde yer almak kararlılığımızı tekrar ifade ederiz.

Saygılarımızla.

 

Ankara Barosu Başkanı          Amasya Barosu Başkanı          Aksaray Barosu Başkanı

 

Bilecik Barosu Başkanı          Düzce Barosu Başkanı          Kayseri Barosu Başkanı

 

Kocaeli Barosu Başkanı          Trabzon Barosu Başkanı          Samsun Barosu Başkanı

 

Aydın Barosu Başkanı          Mersin Barosu Başkanı          Giresun Barosu Başkanı

 

 

 

 

 

 

 

 

Tarih : 16.06.2021
Okunma : 462

© 2024 - Giresun Barosu

Adres : Çıtlakkale Mah. Atatürk Bulvarı No.121/1 - GİRESUN / Telefon: 0454 215 76 57 / Faks: 0454 215 76 58)
Adli Yardım Bürosu: 0 454 215 76 69 | Sosyal Tesis : 0 454 215 76 69 / D:17
E Posta : giresunbarosu@gmail.com | KEP Adresi: giresunbarosubaskanligi@hs01.kep.tr
E-Tebligat Numarası: 35366-96939-85090
Giresun Barosu Union of Black Sea Countries Bar Association (BCBA) üyesidir.